Son iki seçimde (2019 Mahalli seçimler ve 2023 Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimlerin de ) nedense ana gündem “Patates” ve “Soğan”dı.Elbette ki bu iki ürün mutfağımızın önemli parçalarıdır ama en temel ürünler değildi.Mesela:
-Temel gıda olan ekmek konusu gündeme alınabilirdi,
-Veya benzin ve mazot gündeme gelebilirdi,
-Yada altın ve dolar söz konusu edilebilirdi.
Ancak dediğimiz gibi bunların hiçbiri değil de mutfakta belki de ikinci planda olan “Patates” ve “Soğan” gündemi meşgul etti.
Bu konuyu daha iyi anlamak için biraz gerilere (tarihe) gitmekte yarar vardır.Hani bir söz vardır ya “Tarih Tekerrürden İbarettir” sözü.Gerçekten çok doğru bir sözdür.Her olayın mutlaka geçmişte bir örneği vardır.
Kur’an’a baktığımızda bu konuya benzer bir durumu Yahudilerin tarihinde görüyoruz.Bilindiği gibi Yahudiler, tarih boyunca Peygamberlerine ve insanlığa sürekli problem teşkil etmişlerdir.
Kur’an Yahudilere” Menn (Kudret Helvası) ve Selvâ (Bıldırcın) “ indirildiğini (verildiği) ancak Yahudiler bu değerli ve kaliteli yiyecekleri beğenmedikleri bunlara karşı kalitesi bunlardan daha düşük yiyecekler istediklerini bize anlatmaktadır:
-“Bulutla gölgelendirmiştik sizi. Rızıklandırdığımız tertemiz şeylerden yiyin diye size kudret helvasıyla bıldırcın indirmiştik. Onlar, zulmü bize etmediler, kendilerine ettiler”(Bakara,57).
Yahudiler bu güzel nimetlere “Menn (Kudret Helvası) ve Selvâ (Bıldırcın) “ dayanamayacaklarını Hz.Musa’ya (as) iletiyorlar.
-“ Bir zaman demiştiniz ki: Ya Musa, biz bir türlü yemeğe dayanamayız. Rabbinden bizim için iste de bize yerin yetiştirdiği şeylerden versin. Yerden yeşillik, kabak, sarımsak, mercimek, SOĞAN bitirsin. Musa demişti ki: Daha hayırlı olanı, ondan daha aşağılık bir şeyle değiştirmek mi istiyorsunuz? Mısır'a inin, orada dilediğiniz şey var. Üzerlerine aşağılık ve yoksulluk çullanmıştı, Allah'ın da gazabına uğradılar.(Bakara,61).
Yahudiler büyük bir nankörlük yapmışlardı.Allah’ın kendilerine verdiği en kaliteli yiyecekleri beğenmemiş üstelik küçümsemişlerdi.Hz.Musa (as) da onlara “Daha hayırlı olanı, ondan daha aşağılık bir şeyle değiştirmek mi istiyorsunuz?” demişti.
Ayette Rabbimiz nankör olanları sevmediğini ve nankörlerin sonunun şöyle olacağı konusunda bizi uyarmaktadır:” Üzerlerine aşağılık ve yoksulluk çullanmıştı, Allah'ın da gazabına uğradılar”.
Nankörlüğün zıddı şükürdür.Şükür mutlu olmaktır.Şükür nimeti korumak ve değerini bilmektir.Şükür nimetlerin artmasına vesiledir:” Ve yine hatırlayın ki, Rabbiniz size şöyle bildirmişti: “Bana şükrederseniz muhakkak ki, size kat kat fazla veririm. Yok eğer nankörlük ederseniz bilin ki, benim azabım gerçekten çok çetindir.”(İbrahim,7).
Aslında hayatın hiçbir anı sürpriz değildir.Mutlaka tarihte bir benzeri vardır.Ancak insanoğlu tarihten ders almıyor.Tıpkı büyük şair M.Akif ERSOY’un dediği gibi:”
- 'Tarih'i 'tekerrür' diye tarif ediyorlar
- Hiç ibret alınsaydı, tekerrür mü ederdi?.."
(Abdulvasih DURAN)
