Maskelerin Ardında 5. Kol Var!
‘5. kol faaliyeti’ kavramını çok duymuşsunuzdur. Özellikle de Batı bloğunun nüfuzu altındaki bizim gibi ülkelerde (ki kurtuluyoruz elhamdülillah) söz konusu kavramın (adı söylenmese de) çokça sahne aldığı bir niteliği haiz bu kavram. Literatürde şöyle tarif ediliyor: Fiilî müdahale ile ele geçirilemeyen bir kitleyi ya da devleti propaganda, casusluk, sabotaj ya da terör yoluyla manevi etkiye maruz bırakmak suretiyle müdahaleye uygun hale getirmek ya da fiilî savaş esnasında savaşı daha kolay kazanmak için yapılan her türlü manevi yıkıcı çalışmanın adıdır.
Geçenlerde ekonomi yayınlarıyla faal ecnebi bir tv kanalında bir belgesele denk geldim. Belgeselde Kırgızistan’ın yüksek ve sarp dağlarının bulunduğu Djangart Vadisi’nde yaşayan bir hayvan olan kar leoparının yaşam alanlarının nasıl korunacağı konu edilmiş. Belgeseli hazırlayan hayvan dostu kahramanlarımız tahmin edeceğiniz üzere yayınlandığı tv kanalı gibi ecnebi Batı ülkelerinden.
Söz konusu hayvan, Orta Asya’nın sarp dağlarında yaşayan türüne az rastlanır özel bir cinsmiş. Bu sebeple de yaşam alanlarına dokunulmaması büyük önem arz ediyormuş. Kırgızistan hükümeti ise bu duyarlılıktan yoksun, hayvancağızların yaşam alanlarını talan edip yaşanmaz hale getirmek için bir takım kahpe planlar içindeymiş. Yufka yürekleri buna dayanmayan ecnebi kahramanlarımız, tam burada devreye girip buna engel olmak için belgesel çekmişler.
Ama ne belgesel! 3-4 bin metre rakımda, eksi bilmem kaç derecede, kar-tipi demeden günlerce o dağlarda kar leoparını görüntüleyip farkındalık yaratmak ve Kırgızıstan hükümetinin dikkatini çekmek için insan üstü bir gayret ve fedakarlık. Geçtim bu işin finansmanını, onca insanın yer aldığı böylesine bir organizasyonun nasıl bir kadirşinaslıkla karşılandığını da, o adanmış tutumları karşısında gözyaşlarının sel olmaması mümkün değil.
Gözleri yaşlı bir şekilde belgeseli izlerken birden ekranda beliren bir cümle ile kendime geldim. Cümle tam olarak şöyle başlıyordu: “Bu dağlar değerli madenlerle dolu ve…”
Vay anasını! Demek tesadüfe bakın ki kar leoparlarının yaşadığı bu dağlar çok değerli madenlerle doluymuş. Talihe bakın ki söz konusu madenleri Kırgız hükümeti Kırgız halkı için kullanmak gibi affedilemez bir düşünceye kapılmış. Hem de kar leoparlarının huzurunu kaçırma pahasına! Aman tanrım!
Şimdi geri çekilip deminden beri çizdiğim tabloyu 5. kol faaliyeti kavramının anlam dünyası içinde yeniden gözden geçirelim. Henüz Batı (başta ABD) işgaline uğramamış Kırgızistan topraklarındaki değerli madenlerin Batı halkları değil de Kırgız halkı için kullanılmasından daha büyük bir suç olabilir mi? Aslında belgesel diye bize yutturulan programın düpedüz bir casusluk faaliyeti olmadığına beni kim inandırabilir? Hayvansever belgeselci maskesiyle gözlerimizi yaşartan kahramanlarımız bize tas tamam şunu söylemektedir aslında: “bir dakika, bu dağlardaki değerli madenlere (ay pardon, kar leoparlarına) dokunma, en azından biz gelene kadar!”
5. kol faaliyeti tam da böyle bişeydir işte. Henüz savaş veya silah zoruyla yada ekonomik veya diplomatik üstünlüklerini kullanarak açıkça ve pervasızca talep edemeyeceği şeyleri, binbir maskeyle, suret-i haktan gözükmek suretiyle ve hatta kahramanlaşarak senin kendiliğinden ona vereceğin bir kıvama gelmeni temin edecek çalışmalarının tamamı.
Bir bakmışsınız ecnebinin biri taa binlerce kilometre öteden gelip, sizin bin yıldır birlikte yaşadığınız ve akraba olmanın ötesinde tek millet (ırk değil, MİLLET) olduğunuz kardeşinizin söylediği türkülere, konuştuğu dile merak salmış. Bir bakmışsınız senin için onlarca yıldır bir soruna dönüştürülmüş etnik bir mezhebi araştırası ve onlarla birlikte olası tutmuş vs… Yani bayram-seyran değilken eniştemizden gördüğümüz ilginin envai çeşit versiyonları.
Bütün bunlar aklıma nereden geldi? Geçen gün CB Erdoğan Batı bloğu adına memleketimizde faaliyet gösteren bazı siyaset aparatlarının açıklamaları üzerine bu kavramı hatırlattı. Bir dahaki yazıda da kahraman hayvan dostları ile söz konusu siyaset aparatlarının arasındaki ortaklığı konuşuruz inşallah.
