Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı'nda, adaletin hızlı ve etkin bir şekilde tecelli etmesi için yeni stratejiler ve Anayasa çalışmalarıyla Türk yargısını güçlendireceklerini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen Yargı Reformu Stratejisi Tanıtım Toplantısı'nda bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına Bolu Kartalkaya'da bir otelde meydana gelen yangında hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve yaralılara acil şifalar dileyerek başladı. Erdoğan, Dördüncü Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin ülke, millet ve adalet teşkilatı için hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Adalet Bakanlığı başta olmak üzere, fikir, görüş, öneri ve eleştirileriyle belgenin hazırlanmasına katkı sağlayanlara teşekkür eden Erdoğan, "Her fırsatta hatırlattığımız gibi bizler; adaleti mülkün, yani devletin temeli olarak gören bir geleneğin mirasçılarıyız. Sultan Birinci Murat, Evrenos Bey’e tevcih ettiği sancak beyliğinin beratına “cümlenin serçeşmesi adalettir” yazdırarak, adaletin devlet idaresindeki ehemmiyetini izah ve izhar etmiştir. Adalet, hem millî hem de manevî yapımızda, diğer her türlü hasletin onun etrafında ve ona göre şekillendiği bir mihver hükmünde olmuştur. Tarih ve medeniyetimiz, merkezinde adaletin yer aldığı devirlerin birbirini takip etmesiyle bugüne ulaşmış bir iftihar tablosudur. Toplum yaşantımız, kişisel hayatımız ve değer müktesebatımız gibi devlet tasavvurumuz da asırlar boyunca adalet mihengine vurduğumuz fikir ve faaliyetlerle şekillenmiş; hak ve hukuka göre tekemmül etmiştir." şeklinde konuştu.
"Türk yargısının vasfını, gelecekte daha da güçlendireceğiz"
Erdoğan, “Eski Türkiye’nin imtiyazlı çevreleri bunu halen hazmetmekte zorlansa da, “üstünlerin hukukunun” egemen olduğu vesayetçi yapıdan “hukukun üstünlüğünü” referans alan âdil bir yargı sistemine geçiş sağlanmıştır. Siyasi ve ideolojik kimlikleri ile ekonomik statüleri sebebiyle bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günler artık geride kalmıştır. Darbecileri alkışlayan yargı yerine darbecilerden millet adına hesap soran, mağdurların hak ve hukukunu savunan yargı pratiğinin yerleşmesini, Türk demokrasisi adına önemli bir kazanım olarak görüyoruz.” dedi.
"Adaletin vaktinde tecelli etmesinin önemini her fırsatta vurguluyoruz"
Bin yıldır hakla, hukukla, hakikatle yoğurduğumuz bu topraklar; en doğusundan en batısına iyilik ve erdem tohumlarıyla yeşerttiğimiz gönül coğrafyamız, yüksek adalet şuurumuzun en yakın şahididir. Böyle köklü ve zengin bir birikimin rehberliğinde, adalet hizmetlerinin en üst seviyede vatandaşlarımıza sunulması için yoğun gayret gösteriyoruz. Şurası bir gerçek ki; adalet sistemimizin tüm unsurlarıyla güçlü, hızlı ve etkin bir şekilde işlemesi, milletimizin her bir ferdini yakından ilgilendiriyor. Hâkim ve savcılarımız başta olmak üzere, adalet teşkilatımızın her bir mensubunun kılı kırk yaran bir titizlikle, yüksek bir vazife şuuruyla hareket etmesine bu bakımdan büyük önem veriyoruz. Adalet hizmetlerinin etkinliği kadar adaletin gecikmeksizin, vaktinde tecelli etmesinin de önemini her fırsatta vurguluyoruz.
Türk milleti adına karar veren yargı makamının itibarına halel gelmemesi ve toplumun adalete olan inancının sarsılmamasının kendileri için her türlü mülahazanın üzerinde olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Göreve geldiğimiz 2002’den beri bu konuda gerçekten büyük hassasiyet gösterdik. Adliye binalarımızın, sunulan hizmetin mehabetine uygun hale getirilmesinden personel sayısına, mevzuattan dijitalleşmeye kadar geniş bir alanda çok sayıda adım attık. Yargının bağımsızlığı ilkesine, “tarafsızlığı” ilkesini de ekleyerek, hâkim ve savcılarımızın görevlerini layıkıyla yerine getirebilmelerinin önünü açtık.” diye konuştu.
"Türk yargısının vasfını, gelecekte daha da güçlendireceğiz"
Erdoğan, “Eski Türkiye’nin imtiyazlı çevreleri bunu halen hazmetmekte zorlansa da, “üstünlerin hukukunun” egemen olduğu vesayetçi yapıdan “hukukun üstünlüğünü” referans alan âdil bir yargı sistemine geçiş sağlanmıştır. Siyasi ve ideolojik kimlikleri ile ekonomik statüleri sebebiyle bazı insanların hukuk önünde ayrıcalıklara sahip olduğu günler artık geride kalmıştır. Darbecileri alkışlayan yargı yerine darbecilerden millet adına hesap soran, mağdurların hak ve hukukunu savunan yargı pratiğinin yerleşmesini, Türk demokrasisi adına önemli bir kazanım olarak görüyoruz.” dedi.
"Etkin ve hızlı işleyen bir adalet sistemi inşa edeceğiz"
4’üncü Yargı Reformu Strateji Belgesi ile de hak arama yollarını daha da güçlendirmeyi hedefliyoruz. Mağdurların yeterli güvenceye sahip olduğu telafi edici bir adalet sisteminin oluşturulması hususunun üzerinde de önemle duruyoruz. Adalete güvenin tam olarak tesis edilmesi için ceza adaleti sisteminde mağdur odaklı yeni politikaları uygulamaya alıyoruz. Uyuşmazlıkların önlenmesi ve mahkemeye taşınmadan kaynağında çözülmesi, yargının iş yükünün azaltılmasında büyük önem arz ediyor. Bu çerçevede dava öncesi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin kapsamının genişletilmesini öncelikli politika olarak belirledik. Strateji Belgemizle bu yöntemlerin sistem içindeki yerini güçlendiriyor; toplum genelinde müzakere kültürünü geliştirmeyi hedefliyoruz. “Hukukun Üstünlüğünü Esas Alan, Gecikmeyen ve Öngörülebilir Bir Adalet Sistemi” vizyonu ile hazırladığımız Yeni Strateji Belgesi ile, etkin ve hızlı işleyen bir adalet sistemi inşa edeceğiz.
"Anayasa çalışmalarımıza hız vereceğiz"
4’üncü Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin ilk amacının kurumsal yapının güçlendirilmesi ve süreçlerin yeniden yapılandırılması olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Bu çerçevede uzlaştırıcı, birleştirici, özgürlükçü, toplumun tüm kesimlerini kuşatan yeni ve sivil bir Anayasa çalışmalarımıza hız vereceğiz. İnsan Hakları alanındaki kurumsal kapasitemizi güçlendirecek; hazırlayacağımız yeni İnsan Hakları Eylem Planı ile hak ve özgürlüklerin daha etkin korunmasını sağlayacağız. Kişisel Verileri Koruma Kurumu, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu gibi bireysel hak arama kurumlarımızın kurumsal yapısını ve uluslararası kuruluşlarla uyumluluklarını güçlendireceğiz." diye konuştu.