Türkiye'de yaşlı nüfusun oranının, son 5 yılda yüzde 22,6 artarak 2022'de 8 milyon 451 bin 669 kişiye ulaştığını belirten Prof. Dr. Emine Özmete, yaşlı nüfusun toplam nüfus içindeki oranının 2023'te yüzde 10,2'ye çıkarak tarihte ilk kez çift haneye yükseldiğini ifade etti.
Özmete, Türkiye'de yaşlı nüfusun oranlarına ilişkin geçmiş verileri paylaşarak, şu bilgileri verdi:
- 1935'te yüzde 3,9,
- 1950 yılında yüzde 3,3,
- 1970 yılında yüzde 4,4,
- 2000 yılında yüzde 5,7,
- 2010 yılında yüzde 7,2,
- 2020'de yüzde 9,5.
Bu oranın 2023'te yüzde 10,2'ye yükselmesiyle birlikte Türkiye'nin yaşlanan nüfus trendinde belirgin bir artış görüldü.
2025 yılında 65 yaş ve üstü nüfusun 9 milyon 731 bin 422'ye yükseleceğini ve bu sayının ilerleyen yıllarda artacağını öngören Özmete, nüfus projeksiyonlarına göre yaşlı nüfus oranının 2030'da yüzde 12,9'a, 2040'ta yüzde 16,3'e, 2060'ta yüzde 22,6'ya ve 2080'de yüzde 25,6'ya ulaşmasının beklendiğini belirtti.
Yaşlanan nüfusun toplum üzerindeki etkilerini değerlendiren Özmete, bu durumun aile yapısı, işgücü, finansal piyasalar ve toplumsal sektörler üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu vurguladı.
Özmete, yaşlanan nüfus için alınacak politika önlemlerinin önemine dikkat çekerek, sağlık, sosyal bakım, palyatif bakım gibi hizmetlerin yaygınlaştırılması gerektiğini ifade etti. Ayrıca, yerel yönetimlerde yaşlı konseylerinin oluşturulması ve yaşlıların bilgi ve tecrübelerinden yararlanılması gerektiğini önerdi.
Prof. Dr. Emine Özmete, daha uzun yaşamın sadece yaşlılar için değil, toplumlar için de bir fırsat olduğunu belirterek, yaşlıları destekleyici ortamların oluşturulması gerektiğini vurguladı. Bu kapsamda, aktif yaşlanmayı destekleyen uygulamaların hayata geçirilmesinin önemine işaret etti.
