Çiftlik Bank sistemine ilişkin açılan 3 davada örgüt kurdukları ve birçok kişiyi nitelikli şekilde dolandırdıkları gerekçesiyle tutuklu sanıklar Mehmet Aydın ile Fatih Aydın ve diğer sanıkların yargılanmasına devam edildi.
İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde peş peşe görülen duruşmalarda müştekiler mağduriyetlerini ve zararlarını söylerken tutuklu sanıklar Mehmet Aydın ve Fatih Aydın kimseyi dolandırmadıklarını, kendilerine iftira atıldığını belirterek tahliyelerini istedi. Mahkeme, 3 duruşmanın ardından Aydın kardeşlerin tutukluluk hallerinin devamına karar vererek davayı erteledi.
Çiftlik Bank'ın kurucusu ve 'Tosuncuk' lakaplı Mehmet Aydın ile ağabeyi olan Fatih Aydın hakkında 'Suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme', 'Bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık' ve 'Ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık' suçlarından toplam 4 bin 449 kişiyi mağdur ettikleri gerekçesiyle 83 bin 446 yıla kadar hapis cezası istemiyle müştekileri farklı 3 ayrı dava açılmıştı.
AYDIN KARDEŞLER SEGBİSLE KATILDI
İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve müştekileri farklı olan 3 davanın duruşmaları bugün peş peşe görüldü. Duruşmalara müştekilerden bir kısmı ve tutuksuz sanıklardan bir kısmı katılırken tutuklu sanıklar Mehmet Aydın ve Fatih Aydın cezaevinden SEGBİS sistemiyle bağlandı. Duruşmalarda taraf avukatları da mahkeme salonunda yerini aldı.
"OHAL DÖNEMİNDEKİ KARARLAR DEĞERLENDİRİLSİN"
İlk davanın duruşmasında sanık Mehmet Aydın'ın avukatı mal varlığındaki tedbirlerin kaldırılmasını ve mallarının satılarak mağduriyetlerin giderilebileceğini söyleyerek tedbir kararlarının OHAL dönemindeki duruma göre verildiğini ve Mehmet Aydın'ın hiçbir bankadan hesap açamadığını belirtti.
İLK DAVADA TUTUKLULUK HALLERİ DEVAM EDECEK
Diğer sanık avukatlarının beyanlarının dinlenmesinden sonra mahkeme, sanıkların üzerlerine atılı suçları işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesi oluşturan somut delillerin olduğu ve sanıkların uzun süre yurt dışında kaçak bulunmaları dikkate alındığında sanıkların kaçma şüphesinin bulunduğu ve adli kontrol tedbirlerinin az kalacağı düşüncesiyle sanıkların tutukluluk hallerinin ve sanıkların mallarının üzerindeki el koymanın devamına karar verdi.
"DOLANDIRILDIĞIM İÇİN İNTİHAR EDECEKTİM"
Ardından görülen 2. davanın duruşmasında hareketli anlar yaşandı. Duruşmada, mağduriyetlerini dile getiren müştekilerden biri 'Ben 3 sene intihar ediyordum. 3 üniversite mezunuyum. Yaşamak için saatimi sattım. Bunlara cevap verebilecekler mi? 2 milyon 300 bin lira kaybettim' diyerek isyan etti.
2 MÜŞTEKİ ŞİKAYETLERİNDEN VAZGEÇTİ
Müştekilerden bir kısmı Çiftlik Bank sistemini akrabasından, bir kısmı televizyonlardan, bir kısmı ise sosyal medyadan öğrendiğini söyledi. Müştekiler beyanlarında sisteme ne kadar para yatırdıklarını ve kaç lira zararda olduklarını belirterek sanıklardan şikayetçi olduklarını vurguladı. Müştekiler arasında olan 2 kişinin ise mağdur olduklarını söylemelerine rağmen şikayetlerinden vazgeçmeleri dikkat çekti.
"BİZ TELEVİZYONLARA OYUN REKLAMI VERMEDİK"
Duruşmada savunmasını yapan sanık Mehmet Aydın, 'Biz televizyonda hiçbir zaman oyunun reklamını yapmadık, sadece ürünlerin reklamını yaptık. Müştekilerle yaptığımız sözleşmede sistemin kapanması halinde 90 gün içinde paraları iade edilecekti. Müştekiler bu süreyi beklemeden şikayetçi olunca ödeme yapamadık' dedi. Mahkeme başkanının 'Uruguay ve Brezilya'da toplam ne kadar mal varlığın var?' diye sorması üzerine sanık Aydın, '4 yıl önce 34 milyon mal varlığım vardı. Burada beraat edersem oradaki mal varlığımı da alıcam. Uruguay bana dolandırıcı ve kara para olarak bakıyor' dedi.
AYDIN'IN SÖZLERİNSEN SONRA MÜŞTEKİLER SALONU TERKETTİ
Sanık Mehmet Aydın'ın avukatı, müvekkilinin mağduriyetleri ödemeye yetecek mal varlığının olduğunu söyleyerek tahliye talebinde bulunurken sanık Aydın'ın 'Ben müştekilere ne söylemişim de sonradan yalan çıkmış. Söylesinler de ben de nasıl dolandırdığımı öğreneyim' sözlerine karşılık müştekilerden bir kısmı sinirlenerek mahkeme salonunu terk etti.
"BİZE DOLANDIRICI DİYE İFTİRA ATIYORLAR"
Tutuklu sanık Fatih Aydın ise duruşmadaki savunmasında 'Müştekileri tanımıyorum, hiçbirinden 1 kuruş para almadım. Kendileri kendi istekleriyle bu işe girişmişler. Bize dolandırıcı diye iftira atıyorlar. Baştan her şeyden memnunlarmış ama devlet sistemi kapatınca biz suçlu olduk, örgüt olduk. Suçlamaları kabul etmiyorum. Yurt dışında da kaçak yaşamadım. Çalışma iznim vardı. Ben hiçbir hesaptan kendime para geçirmedim. Sadece şarküteride asgari ücretle maaşlı çalıştım' şeklinde konuştu. Mahkeme başkanının Uruguay'da nasıl yaşadığını sorması üzerine ise sanık Aydın, 'Uruguayda paket servisi yaparak geçimimi sağlıyordum. Orada 3 çocuğum var şu an onlara devlet bakıyor' cevabını verdi.
EL KOYMA TEDBİRLERİ DE DEVAM EDECEK
2. davanın duruşmasının ardından mahkeme, bir kısım müştekilerin gelmesi için zorla getirme müzekkeresi yazılmasına, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve mal varlıkları üzerindeki tedbirlerin devam etmesine karar vererek davayı erteledi.
