Doğu Anadolu'ya deprem uyarısı!

2021'den beri Doğu Anadolu'daki faylarda hareketlilik olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ercan Aksoy, Bingöl, Elazığ ve Tunceli bölgesinde 6 büyüklüğüne depreme neden olacak faylar olduğu dile getirdi

GÜNDEM 4.02.2022 17:47:00 0
Doğu Anadolu

31 Ocak tarihinde Bingöl'de 4.7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.

Depremin ardından bölgede yaşanabilecek olası depremler de merak konusu oldu.

Geçtiğimiz gün Ensonhaber'e konuşan Fırat Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy, Bingöl'de gerçekleşen depremin Doğu Anadolu bölgesindeki etkilerine yönelik açıklamalarda bulundu.

DOĞU ANADOLU'DAKİ RİSKLİ BÖLGELER

Bölgedeki riskli alanları açıklayan Prof. Dr. Aksoy, "Doğu Anadolu fay zonu üzerindeki depremler, garipsenebilir fakat normal bir durum. Kuzey Anadolu fay zonu ile Doğu Anadolu fay zonu arasındaki bölgede çok sayıda küçük boylu faylar var. Bunlardan bir tanesi Nazimiye'den Bingöl'e uzanan fay.

"2021'DEN BU YANA BİR HAREKETLİLİK SÖZ KONUSU"

2021 yılının haziran ayında 5.3 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. Bazı yerler Kiğı, bazı yerler de şimdikinde olduğu gibi Karakoçan'ı gösterdi. Bu depremler şunu gösteriyor. İki fay arasında da deprem üretme olasığı olan faylar var. Deprem üretme faliyetleri 2021 yılından beri devam ediyor. Bir hareketlilik söz konusu. Bir fayın üzerinde yeterli enerji biriktiğinde fay boşalıyor. Tekrarlandığında buna deprem tekrarlanma aralığı adı veriliyor. Arada uzun yıllar olabilir. Somut örneği 24 Ocak 2020'deki depremden 1 yıl sonra Sivrice depremi, hemen ardından Uluova'da 5.8 ile sarsıldı bölge.

"DEPREMLERİN DEVAM EDECEĞİNE HAZIRLIKLI OLMALIYIZ"

31 Ocak depreminin meydana geldiği yakın alanlarda 4 günde 300'ün üzerinde deprem meydana geldi. Bu da fayların fazla olmasından kaynaklanıyor. Bunlar normal, olağan depremler ve bölgedeki fayların aktif olduğunu gösteriyor. Devam edeceğine de hazırlıklı olmalıyız. Bingöl deyince ana fay olduğu düşünüldü ama değildi." ifadelerini kullandı.

"BURALARDA YERLEŞİM YERİ OLMAMASI LAZIM"

Bölgedeki yerleşim alanlarının yanlış konumlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Aksoy, "Fayların yeri belli, buralarda yerleşim olmaması lazım. Deprem meydana geldiğinde görüyoruz ki bir hasar ortaya çıkıyor. Zemin şartları ve yapılar... Hangilerini değiştirebiliriz. Fayların yerini değiştirmek mümkün olmadığına göre yerleşim alanlarımızı doğru yere seçeceğiz. Zemin şartlarına uygun yapılar yapacağız." dedi.

"KÖYLÜLER ISRARLA AYNI YERDE KALMAK İSTEDİ"

Prof. Dr. Aksoy, yerleşim alanlarını değiştirmenin zor koşulları olduğuna dikkat çekerek, "Bunlar çok büyük ekonomik güç isteyen olaylar. Küçük yerlerde nisbeten kolay olabilir. Şehirler ve yerleşme alanları hızla değişiyor. Bir yerleşim alanını bir yerden bir yere götürmek zor ama yeni yapılaşmaları daha emniyetli yerlere yapmak lazım.

2010 yılında Kovancılar'da deprem meydana geldi. Köyün yeri değiştirilmek istendi. Köylüler ısrarla aynı yerde kalmak istedi. Halbuki oradaki olay deprem etkisiyle heyelan meydana gelmesiydi. Oraya tekrar yerleşim yaparsanız yine bu heyelan meydana gelecek. İnsanları ikna etmek lazım. Olayın bir sosyolojik boyutu var. En azından böyle kritik yerlerde daha güvenli bölgelere yapmakta yarar var.

ELAZIĞ'DA DEPREM SONRASI İNŞA EDİLEN KONUTLAR

Elazığ'da son depremden sonra iyi oldu. Deprem sonrası konutlar daha güvenli alanlara inşa edildi. Zeminin kötü olduğu yerlerde bina yapılamaz mı? Elbette yapılır. Az önce de belirttim zemine uygun yapmak önemli. İşin bir de maaliyeti var. İyi olmayan zemini iyileştirmeniz, daha fazla masraf etmeniz lazım. Olayın bir de tarım boyutu var oraları da yok etmememiz lazım.

Biz binaları yapıldıktan sonra da tahrip edebiliyoruz... İşi baştan düzgün yaparsak, deprem gerçeğiyle yaşadığımız gerçeğini sloganda bırakmamalıyız. Şehri yapıyoruz, daracık sokaklar sanki deprem olmayacakmış gibi... Allah korusun ciddi bir sarsıntıda birkaç bina yıkılsa diğer taraflara günlerce ulaşamayacağız. Yeni konutlar gayet iyi yerlere yapıldı ve zemine uygun olarak planlandı. Konutların içi rahattır gibi şeyler söyleme hakkı görmüyorum kendimde onlar inşaat mühendisleri için ayrı bir konu ama zemin bakımından doğru tercihler yapıldı." açıklamasında bulundu.

"BİNGÖL, ELAZIĞ VE TUNCELİ'DE 6 BÜYÜKLÜĞÜNDE DEPREM ÜRETECEK FAYLAR VAR"

Normal şartlarda 6 büyüklüğüne kadar olan depremlerde endişe duyulmaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Aksoy, hatalı yerleşime dikkat çekti. Prof. Dr. Aksoy, "Fayların ne kadar büyüklükte deprem üreteceğini belirleyen kriter, fay uzunluğu ve ne kadarının kırıldığı. 24 Ocak 2020'deki depremi üreten fayın 40 km'lik bölümü kırıldı ve 6.8 büyüklüğünde deprem üretti. 50-60 km'lik bir alan kırılsaydı 7 büyüklüğünde olurdu. Bingöl, Elazığ, Tunceli'deki faylar da ciddi uzanımlara sahip. 6'yı bulabilecek deprem üretecek faylar var.

"İNSANLAR TAŞLARI ÜST ÜSTE KOYUP EV YAPMIŞ"

Sağlıklı bilgiyi geçmiş depremleri inceleyerek öğrenebiliriz. Meydana gelen depremler gösteriyor ki bunlar 5'in üzerinde deprem üretme özelliğine sahip. Aslında bizim 6'ya kadar olan depremlerde hasar beklememiz lazım. Yörede gördüğümüz şu; insanlar gerek ekonomik güçlüklerden gerekse alışkanlıklardan adeta taşları üst üste koyup kendine ev, hayvanlarına barınak yapmış.Tabiki bir sarsıntı sırasında bunların ayakta kalması mümkün olmuyor." ifadelerini kullandı.


GÜNDEM
1

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kudüs'ü savunmak insanlığı savunmaktır

2

Ticaret Bakanlığı'ndan kritik adım!

3

Milli Eğitim Bakanlığı "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"ni kamuoyuna sundu

4

İstiklal Caddesi saldırganına 7 kez ağırlaştırılmış müebbet

5

Öğretmene saldıran veli yakalandı, adalete teslim edildi

SİYASET