Aile kurumunun önemine her zaman dikkat çeken Erdoğan, bir kez daha kurumun korumanın önemini vurguladı. Erdoğan, "Şimdi önlem almazsak, daha beter sıkıntılar yaşarız" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İlçe Müftüleri İstişare Toplantısı'na katıldı.
Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, toplantının 81 ilde görev yapan müftüler arasında dayanışma ve iş birliğinin artmasına vesile olacağını vurguladı.
Aile müessesesini korumanın önemine dikkati çeken Erdoğan, "Anayasa değişikliği teklifimizi bu yönde atılmış önemli bir adım olarak görüyorum. Başörtüsüne anayasal güvence kazandırırken, sapkın akımlar tarafından tehdit edilen aile müessesesini de korumayı hedefliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, müftülere seslenerek, "Her cuma bunu işlemeniz, öyle zannediyorum ki bizler için vazgeçilmez bir görevdir. Zira yüz binler, milyonlar sizi sürekli dinlemekte. Sizden onlara yapılan çağrı, özellikle aile kurumumuzu güçlendirmenin en önemli nasihat mekanizması olacaktır. Güçlü aile, güçlü millet." ifadelerini kullandı.
Konuşmasında Erdoğan, "Güçlü aileleri kurduğumuz anda milletimiz daha da güçlenecektir. Bugün öğrendim, mesela Meksika'da tamamıyla bu sapkın süreç yasal olarak zemine oturtulmuş. Ülkemizde de bu çalışmayı yürütenler var. Ama bu çalışmanın karşısında bizler sonuna kadar dimdik duracağız ve bu Müslüman topluluğu yedirmeyeceğiz. TBMM'deki akıl, vicdan, feraset sahibi tüm milletvekillerimizin de güçlü desteğiyle bu hedefimize ulaşacağımıza inanıyorum." diye ekledi.
İnsanlığın maddi alanda kavuştuğu onca imkana rağmen, manevi alanda zemin ve irtifa kaybettiğini belirten Erdoğan, şöyle dedi:
"Hiçbir mümin, 'başkasından banane' diyemez. Hiçbir müslüman, dünyadaki zulüm ve kötülüklere kayıtsız kalamaz. İyiliği yayıp kötülüğü ortadan kaldırmak, insan ve müslüman olmanın bize yüklediği görevlerdir. Dolayısıyla her mümin, eliyle, diliyle ve kalbiyle kararlı bir şekilde kötülükle mücadele etmek suretiyle bundan mükelleftir.
Maddi refahta ilk sıralarda yer alan batılı ülkeler; uyuşturucu, alkol ve kadına şiddetin en yaygın olduğu ülkeler arasında. Bu ülkeler, uyuşturucu meselesini çözemedikleri için serbest bırakma yoluna gittiler.
Aynı durum, alkollü içkiler için de geçerli. Kadına yönelik şiddet ve çocuklara karşı suçlar, sicilin en kötü olduğu başlıklardır. Aile kurumu anlamını yitirmekte, toplum birkaç marjinalin oyuncağı haline dönüşmektedir.
Sapıklık, ahlaksızlık ve çarpık ilişkiler özendirilmektedir. Hayret eşiğimizi yukarı taşıyan skandal materyalist zihniyetin açtığı yaraları gösteriyor. Şayet, şimdiden harekete geçip önlem almazsak, ileride daha beter sıkıntıları yaşamamız kuvvetle muhtemeldir.
Yakın çevremizden başlayarak iyinin, adaletin, merhametin hakim olması için çalışmak zorundayız. Bunu da dinimizin emirleri ve peygamberimizin tavsiyeleriyle yapmamız gerekiyor. Bizim geleneğimizde usulsüzlüğün sonucu vusulsüzlüktür.
Hiçbir sebep masum sivilleri, çocukları, camide namaz kılan insanları katletmenin mazereti olamaz. Somali'de hain terör saldırısının faillerinin ne İslam'la, ne şeriatla, ne insanlıkla bağı yoktur.
Adı ister DEAŞ, ister Boko Haram, ister FETÖ olsun, bu örgütlerin tamamı, dinimizi kirli emellerine alet eden sapkın ve sapık yapılardır."
