Ülkemizde otomobil, motosiklet gibi motorlu araçlar, her geçen gün döviz ve altın gibi yatırım araçlarından daha fazla değer kazanıyor.
Araç bedellerindeki artış, enflasyon ve kur nedeniyle araç onarımında kullanılan yedek parçaların fiyatlarının ve işçilik maliyetlerinin artması gibi etmenler, kasko poliçelerine de yansıyor. Kasko fiyatları artarken poliçe sayıları da azalıyor. Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Dr. Öğrt. Gör. Oya Turhaner, “Kasko poliçelerinde ciddi bir fiyat artışı söz konusu. Bu nedenle zaten az olan kaskolu araç sayısı önümüzdeki süreçte daha da düşecek. Buna bir de poliçe kesmek istemeyen sigorta şirketleri de eklenince bir hasar durumundaki risk giderek artacak” dedi.
Ülkemizde otomobil, motosiklet gibi motorlu araçlar, her geçen gün döviz ve altın gibi yatırım araçlarından daha fazla değer kazanıyor. Durum böyle olunca sigorta şirketleri de bir hasar durumunda yapılacak ödemeleri göz önünde bulundurarak yaptığı risk analiz sonuçlarına göre hem zorunlu trafik sigortası hem de kasko poliçelerinin fiyatlarını güncelliyor. Geçtiğimiz yıl ortalama 5 bin lira olan kasko fiyatları bu yıl 20-25 bin lira bandına yükseldiği için herhangi bir yaptırma zorunluluğu olmayan kasko poliçelerinin sayısında düşüş yaşanıyor. Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Dr. Öğrt. Gör. Oya Turhaner, sigortacılık sektöründe yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
"Rakamlar katlanıyor"
Son birkaç yıldır zorunlu trafik sigortası ve kasko primlerinde aşırı artış olduğunu belirten Dr. Öğrt. Gör. Oya Turhaner, “İsteğe bağlı olarak yaptırılan ihtiyari mali mesuliyet (İMM) poliçesinde sınırsız teminat artık 5 milyon liraya indirilerek sınır getirildi. Zorunlu olarak yaptırılan trafik sigortasında da primin durum pek farklı değil. Primler rizikoya ve hasar durumuna göre belirlenmektedir. Sigortalı adayının yaşı, aracın marka modeline göre değeri ve geçmiş hasarları primi belirleyen unsurlardır. Sigortalının her geçen yıl yaş alarak daha tecrübeli bir sürücüye dönüştüğü gerçeği var. Araçlar ise günümüz şartlarında sürekli değer kazanıyor. İşçilik ve yedek parça fiyatları arttıkça hasar maliyetleri artıyor ve hasar tazminatları her gün daha yüksek bir rakama ulaşıyor" diye konuştu.
"Poliçe kesmek istemiyorlar"
Sigorta şirketlerinin kasko ve zorunlu trafik sigortası hasarlarında yükseliş trendindeki döviz kurları ve enflasyonist ortamda artan yedek parça fiyatları ve işçilik masrafları ile mücadele ettiğinin altını çizen Dr. Turhaner, “Poliçenin başlangıç tarihinde hesaplanan primler ile yıl içerisinde gerçekleşen zararların tazminatları ödediğinde hasar dosyaları nedeniyle şirketler yılı teknik kar yerine teknik zarar ile kapanmaktadır. Son birkaç aydır sigorta acenteleri temsil ettikleri sigorta şirketlerinden trafik ve/veya kasko fiyat teklifi alıp müşterisine ilettiğinde yüksek prime rağmen müşteriden onay alınmış bile olsa kasko ve trafik için poliçe yapılmasına izin vermeyen şirket sayıları artmaktadır” ifadelerini kullandı.
"Şirketler gidiyor"
Kasko, İMM ve zorunlu trafik sigortasında hasar durumuna göre maksimum ödeme tutarının 10 milyon 950 bin lira olduğunu belirten Dr. Turhaner, şöyle konuştu: “Sigorta şirketleri, 365 gün boyunca tek bir kaza ve aynı araç için sigortalıya 10 milyon 950 bin liralık bir açık çek vermiş oluyor. Sigortalılar ise hasarları kendi kendilerine ödeyebilecekleri bir servet sahibi oluncaya kadar sigortacıya ihtiyaç duydukları gerçeğini kabullenmek zorundadırlar. İşletmeler kar etmedikleri yerde durmuyor, trafik ve kaskoda poliçe yapmamayı tercih ediyorlar. Bu şartlarda poliçelerin sigorta primleri daha da artacak gözüküyor."
Ağustos ve cumaya dikkat
Öte yandan Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan 2022 yılının verilerine göre Türkiye’de toplam 1 milyon 232 bin 957 adet trafik kazası oldu. 197 bin 262 adet ise ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldi. 2022 yılında trafik kazalarında 5 bin 229 kişi yaşamını yitirirken 288 bin 696 kişi ise yaralandı. TÜİK istatistiklerine göre ölümlü ve yaralanmalı kazaların en fazla ağustos ayı ve cuma günlerinde yaşanmış olması dikkat çekti.
